Tiyatro
Adana DT “Komik Para” (Ordu Turnesi)
Adana Devlet Tiyatrosu, seyircilerini kahkaha dolu bir deneyime davet ediyor: “Komik Para”. Ray Cooney tarafından yazılan bu oyun, Türkçeye Haldun Dormen tarafından çevrilmiş ve Birkan Görgün tarafından yönetilmiştir.
Oyunun adı Komik Para olsa da, aslında komik olanın para değil, para etrafında dönen amaçlar olduğunu vurguluyoruz. İki evli çift, iki dedektif, bir taksi şoförü ve paranın gerçek sahibi olan mafya babası Bay Conta arasında geçen karmaşık bir hikâyeye odaklanıyoruz. Bir çanta etrafında şekillenen gelecek umudu ve basit bir planın arapsaçına dönüşmesiyle komik olaylar zinciri başlar.
Küresel salgının ardından, unutulmaya yüz tutmuş kahkahaları yeniden hatırlatmak için perdeyi açıyoruz. 5 ve 6 Nisan tarihlerinde saat 20:30’da Ordu Devlet Tiyatrosu’nda seyircilerle buluşacak olan bu oyun, izleyicilere unutulmaz bir komedi deneyimi sunmayı hedefliyor.
Ankara DT “Bizim Yunus”
Ankara Devlet Tiyatrosu’nun sezon programında önemli bir yer tutacak olan “Bizim Yunus” adlı oyun, seyircileriyle buluşmaya hazırlanıyor. Yazarlığını Sönmez Atasoy’un üstlendiği, yönetmen koltuğunda ise Mustafa Kurt’un bulunduğu bu oyun, Türkçenin ve Yunus Emre’nin evrensel mesajlarını çağdaş bir bakış açısıyla aktarıyor.
2021 yılının, Birleşmiş Milletler-Unesco tarafından Yunus Emre Yılı ilan edilmesi ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı tarafından da “Yunus Emre ve Türkçe Yılı” olarak belirlenmesi, bu oyuna ayrı bir anlam katıyor. “Bizim Yunus”, insan ve doğa sevgisi, hoşgörü, kardeşlik ve barış gibi evrensel değerleri, en saf ve etkileyici Türkçe ile seyirciyle buluşturmayı hedefliyor.
Oyunda, Yunus Emre’nin izinden giden bir demiryolu makasçısı olan Adem’in hikâyesi anlatılıyor. Hacı Bektaş-ı Veli ve Taptuk Emre gibi önemli dervişlerin etkisi altında yetişen Adem, Yunus Emre’nin şiirlerini duymuş ve onun mesajını kendi yaşamında da içselleştirmiştir.
“Sevelim Sevilelim, Dünya Kimseye Kalmaz” felsefesiyle öne çıkan oyun, 3, 4 ve 5 Nisan tarihlerinde saat 20:30’da İrfan Şahinbaş Sahnesi’nde seyirciyle buluşacak. Başrolde Alpay Ulusoy’un performansıyla izleyicileri büyüleyecek olan “Bizim Yunus”, dil, din ve ırk ayrımı yapmadan tüm insanlığa hitap ediyor.
Erzurum DT “Palto” (İstanbul Turnesi)
Nikolay Vasilyeviç Gogol’un ünlü eseri “Palto”, Jean Cosmos tarafından uyarlanmış, Türkçe çevirisi ise Cemal Süreya’ya ait. Yönetmen koltuğunda ise A. Arif Atalay bulunuyor.
Oyun, 9. dereceden Kadrolu Kalem Memuru Akakiy Akakiyeviç’in trajik hikâyesini anlatıyor. Akakiyeviç’in eski paltosu arkadaşları tarafından yırtılınca, kendine yüksek fiyatla muazzam bir palto diktirir. Ancak yeni aldığı palto bir kutlama partisi sonrasında çalınır. Paltosunu bulmaya çalışırken umutsuzca çabalar, ancak sonuç alamaz. Bu durum onu derinden etkiler ve kahrından ölür. Sonrasında, intikam almak için geri döner.
Oyunun performansları 2, 3, 4 ve 5 Nisan’da saat 20:30’da İstanbul Mecidiyeköy Büyük Sahnesi’nde seyirciyle buluşacak. Bu trajik ve etkileyici hikâye, seyircilere unutulmaz bir deneyim sunmayı hedefliyor.
İstanbul DT “80 Günde Devr-i Âlem”
İstanbul Devlet Tiyatrosu, seyircileri nefes kesici bir macera ile buluşturuyor: “80 Günde Devr-i Âlem”. Jules Verne’in klasik eserinden uyarlanan bu oyun, Mark Brown tarafından ustaca adapte edilmiş ve Türkçe çevirisi Başak Othan tarafından yapılmıştır. Yönetmen koltuğunda ise Gökhan Kocaoğlu yer alıyor.
1872 yılında Londra’da başlayan hikâye, eksantrik bir İngiliz centilmeni olan Bay Phileas Fogg’un dünyayı 80 günde gezebileceğine dair bir bahse girmesiyle başlar. Fogg, bu çılgın macerada sadık hizmetkârı Passepartout ile birlikte 3 kıtayı ve 4 okyanusu aşacakları olağanüstü bir yolculuğa çıkar. Trenlerden gemilere koşacak, hatta bir fille bile seyahat edeceklerdir! Ancak zamana karşı yarışırken, Fogg’un, peşine takılan kanun kaçağı olduğuna inanan Dedektif Fix gibi beklenmedik engellerle de karşılaşırlar. Fogg içinse bu yolculuk sırasında hayatında hiç bilmediği bir macera daha vardır: Aşk…
Oyun, beş oyuncunun düzinelerce farklı rolü ustalıkla canlandırdığı sürükleyici, eğlenceli ve çılgın bir macerayı izleyicilere sunuyor. 2, 3, 4, 5 ve 6 Nisan tarihlerinde saat 20:30’da Üsküdar Tekel Sahnesi’nde seyirciyle buluşacak olan bu oyun, fantastik, tehlikeli ve sürprizlerle dolu bir dünya turuna davet ediyor.
Opera ve Bale
Ankara DOB “Arşın Mal Alan”
Ankara Devlet Opera ve Balesi’nde sahnelenecek olan “Arşın Mal Alan”, Hafız Gülüyev’in yönetmenliğinde gerçekleştirilecek. Aynı zamanda orkestra şefi olarak da Rustam Rahmedov görev yapacak. Bu eser, Esger’in hikâyesini anlatıyor ve tüccar Esger’in kendi tercihlerine göre evlenme isteğini konu alıyor. Geleneksel görücü usulüne karşı çıkan Esger, kendi tercihini yapmak ister ve bu konuda yakın arkadaşı Süleyman’dan yardım alır.
Soltan Bey’in kızı Gülçöhre ile Esger arasında yaşananlar, yanlış anlamalara ve komik olaylara neden olurken, sonunda Esger ve Gülçöhre’nin aşkı galip gelir. Dört çiftin düğünü bir arada yapılır. Eserin yönetmenliğini Hafız Gülüyev üstlenirken, orkestra şefi olarak Rustam Rahmedov görev alacak.
“Arşın Mal Alan”, 3 Nisan Çarşamba günü saat 20:30’da Opera Sahnesi’nde seyirciyle buluşacak. Hafız Gülüyev’in yönetiminde ve Rustam Rahmedov’un orkestra şefliğinde, bu eser izleyicilere duygusal ve eğlenceli bir deneyim sunmayı hedefliyor.
Konser
CSO Ada Ankara / Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, bu hafta CSO Ada Ankara Ana Salon’da harika bir programa imza atıyor. Duayen şef Rengim Gökmen yönetimindeki orkestra, Alman besteci Felix Mendelssohn Bartholdy’nin Mi minör tonundaki Keman Konçertosu ile başlayacak.
Mendelssohn’un ünlü konçertosunu dünya çapında önde gelen solistlerden biri olarak kabul edilen ve çok çeşitli bir repertuara sahip olan sıradışı kemancı Arabella Steinbacher yorumlayacak. Bu eser, Bach’ı yeniden hayata döndüren besteci olarak da bilinen Mendelssohn’un yetenek ve duyarlılığını müzikseverlere aktaracak.
Konserin ikinci bölümünde ise Türk müzik tarihine damgasını vuran Ahmed Adnan Saygun’un 1960 yılında bestelediği 3 Numaralı Senfonisi yer alacak. Saygun’un müziği, Türk Beşleri’nin evrensel mirasını sürdüren önemli eserlerden biridir. Bu değerli eseri Saygun’un öğrencisi Rengim Gökmen yönetiminde Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası icra edecek.
5 Nisan Cuma günü saat 20:00’de CSO Ada Ankara Ana Salon’da gerçekleşecek bu muhteşem konser, müzikseverlere unutulmaz bir deneyim sunacak.
CSO Ada Ankara / Mevlana ve Simyacı Senfonik Şiiri
İnsanın iç yolculuğunda önemli bir rehber olan Mevlana’nın ve benzeri bir yol haritasını günümüze taşıyan Paulo Coelho’nun “Simyacı” adlı eserinden esinlenerek bestelenmiş olan “Mevlana-Simyacı Senfonik Şiiri”, birçok sanatçının katılımıyla dinleyicilerle buluşacak.
Piyano performansını Sabri Tuluğ Tırpan’ın gerçekleştireceği bu etkinlikte, anlatıcı olarak Okan Yalabık, neyzen olarak Burcu Karadağ, soprano olarak Seran Bilgi ve dansçı olarak Su Güneş Mıhladız sahne alacak. Bu muhteşem sanatçılar, dinleyicilere mistik bir gece yaşatmayı hedefliyorlar.
2 Nisan Salı günü saat 21:00’de CSO Ada Ankara Ana Salon’da gerçekleşecek olan bu etkinliğe tüm sanatseverler davetlidir.
Sergi
Pera Müzesi “Gelecek Hatıraları”
Pera Müzesi, geçmişin hatıralarını geleceğe taşımanın yeni bir yolunu keşfetmek için heyecan verici bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Suna ve İnan Kıraç Vakfı’nın Kütahya Çini ve Seramikleri Koleksiyonu’ndan ilham alan “Gelecek Hatıraları” adlı sergi, geçmişe dair tanıdık nesneler aracılığıyla hatırlanmanın yanı sıra geleceği de şekillendirebilecek bir araç olarak sanatı kullanıyor.
Bu benzersiz sergi, nesnelerin yardımıyla hatırlananları odak noktasına alırken, güncel sanat yapıtları aracılığıyla hafıza ile gelecek tahayyülleri arasındaki bağlara odaklanıyor. Sergi, geçmişin nostaljik bağlılığı yerine, geleceği nasıl hatırlayacağımızı düşünmeye teşvik ederken, kültürel ve sembolik anlam taşıyan nesnelerin kişisel yolculuklarla bölgenin hafızasını nasıl bir araya getirdiğini inceliyor.
Sanatçılar arasında Adriana Varejão, Aslı Çavuşoğlu, Bilal Yılmaz, Burçak Bingöl, Candice Lin, Deniz Eroglu, Elif Uras, Francesco Simeti, Jorge Otero-Pailos, Livia Marin, Metehan Törer, Neven Allgeier, oddviz, Skuja Braden, Taner Ceylan, Volkan Aslan, Yasemin Özcan ve Zsófia Keresztes gibi isimler bulunuyor.
Sergi, Suna Kıraç’ın anısına düzenlenmiştir ve küratörlüğünü Ulya Soley üstlenmiştir. Güncel yapıtlara ilham veren koleksiyondan seçilmiş eserler, her bölümle ilişkilendirilmiş ve sergi boyunca ziyaretçilere sunulmuştur. Sergi 28 Nisan 2024 tarihine kadar Pera Müzesi’nde izlenebilir.
İş Sanat Ankara Sanat Galerisi “Retrospektif: Oktay Anılanmert Sergisi”
İş Sanat Ankara Sanat Galerisi, 2018 yılında aramızdan ayrılan sanatçı Oktay Anılanmert’i geçmiş yıllarda açtığı sergilerinden bir seçkiyle anıyor. Sanatçının resimlerinde, günümüz dünyasında kaybolmakta olan insan öğesinin değerlerini ve yaşamla olan bağını yorumladığı eserleri, 1 Temmuz 2024’e kadar Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi, Ankara Sanat Galerisi’nde ücretsiz olarak izlenebilir.
Oktay Anılanmert, 1960’larda uluslararası sergi, bienal, gösteri ve yurtiçi sanatsal etkinliklerde yer almaya başlamış ve genellikle resimlerinde soyut-gerçeküstü, minimalist anlatımlarla, bazen mizah-espri bazen de eleştiren bir yaklaşım sergilemiştir. Eserlerindeki zıtlıklarla göze çarpan bu eylemler, yaşamla ilgili çeşitli çağrışımlar taşır. Sanatçının resimlerindeki figürler zaman zaman birbirlerini yönlendirir ve sürüklerken, iç içe geçen beden dili ve oyun temaları da kendini gösterir.
Anılanmert’in sanatçı kişiliğini şekillendiren biçim anlayışı, kendi yazıp sahnelediği pantomim oyunlarına da yansımıştır. Pantomimdeki kısa ve öz anlatımların, iç içe geçen beden dili ve oyun temalarının resimlerine de yansıdığı gözlemlenmektedir.
Çok yönlü bir sanatçı olan Oktay Anılanmert’in yaratıcılığı resimde olduğu kadar büyük düzenlemeler, fresk uygulamaları, metal yapıtları, mozaik panolar, pantomim metinleri ve oyunlarında da görülebilir.
Arter Sergi Salonu “Kendi Gölgesinde”
Arter, Dolapdere’deki sergi salonunda 7 Nisan 2024’e kadar devam edecek olan “Kendi Gölgesinde” adlı grup sergisine ev sahipliği yapıyor. Arter Koleksiyonu’ndan oluşturulan bu sergi, ziyaretçileri yapıtların birbirleriyle kurdukları yakınlıklar ve mekânla girdikleri etkileşimden doğan ara bölgeleri keşfetmeye davet ediyor.
Sergi, iç ve dış, kamusal ve mahrem, varlık ve yokluk, hafıza ve unutma, boşluk ve beden gibi tematik ikilikler etrafında kurgulanmıştır. Bu ikilikler arasındaki ilişkilerden doğan ara bölgeleri araştıran sergi, 25 farklı sanatçının yapıtlarını bir araya getiriyor.
Arter’in giriş ve -1. kat galerilerini kapsayacak şekilde düzenlenen sergi, sanatseverlere çeşitli görsel deneyimler sunmaktadır. Sergiyi keşfetmek ve sanat eserlerinin arasındaki etkileyici ilişkileri görmek için 7 Nisan 2024 tarihine kadar Arter’e uğramayı unutmayın!
Kitap
İBB Yayınları – “100. Yılında Mübadele” – Mehmet Söylemez
Türkiye ile Yunanistan arasında gerçekleşen ve tarihe “Mübadele” olarak geçen nüfus değişimi, Lozan Antlaşması’ndan hemen önce, 30 Ocak 1923 tarihinde imzalanan “Mübadele Sözleşmesi” ile resmiyet kazanmıştır. Bu sözleşme ile yaklaşık bir buçuk milyon insanın yer değiştirmesi kabul edilmiştir. Bu dönemde yaşanan göç, uzun yıllar süren zorluklar, ayrılıklar ve dramlara sahne olmuştur.
Anadolu’da yüzlerce göç hikâyesi bulunmasına rağmen, belki de en farklı olanı Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi’dir. Yunanistan tarafında “Antalagi” olarak adlandırılan bu süreç, çoğunlukla gemi ve trenlerle sağlıksız koşullarda yeni vatanlarına gelmek zorunda kalan mübadillerin dram dolu hikâyeleriyle doludur. Türkiye’ye veya Yunanistan’a, bilmedikleri bir dilde yerleşmek zorunda kalan insanlar, aslında aynı öykünün farklı kahramanlarıdır.
Mübadele, aradan geçen 100 yıla karşın belleklerdeki canlılığını hâlâ koruyor. Tarihsel, kültürel ve sosyolojik yönleriyle oldukça derin bir çalışma olan “100. Yılında Mübadele”, bu önemli olayı hem bilimsel bir çerçevede hem de insani boyutuyla ele alıyor. Mübadele’nin bu kırılma noktasında bir saygı duruşu niteliği taşıyan kitap, okuyuculara bu önemli tarihi olayı daha yakından anlama fırsatı sunuyor.