İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “İş dünyası olarak Türkiye’nin bu seçimden sonra uygulanmakta olan ekonomik programa odaklanması gerektiğine inanıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Avdagiç, sosyal medya platformu X’te yaptığı paylaşımda, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri sonuçlarını değerlendirdi.
Avdagiç, Türkiye’nin bir seçimi daha aklıselim ve demokratik bir olgunlukla geride bıraktığını söyledi. Seçim sonuçlarının İstanbul, ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını dileyen Avdagiç, seçilen belediye başkanlarını tebrik etti.
İTO Başkanı Şekib Avdagiç, iş dünyası olarak Türkiye’nin bu seçimden sonra uygulanmakta olan ekonomik programa odaklanması gerektiğine inandıklarını belirterek, şöyle devam etti:
“Önümüzde dönem, enflasyon ve yapısal reformların hayata geçirilmesi başta olmak üzere birçok sorunla kalıcı, sürdürülebilir ve rasyonel bir mücadele için çok iyi değerlendirilmelidir. Bu sayede, çevresinde çatışma ve savaşların kol gezdiği Türkiye, daha da güçlenen ekonomisi ve demokrasisiyle güvenli bir liman olmayı sürdürecektir.
İş dünyası olarak, üzerimize düşen sorumluluğun bilinciyle, tüm gücümüzle yatırıma, üretime, ihracata ve istihdama devam edeceğiz.”
31 Mart 2024 Mahalli İdareler Genel Seçimleri’ni değerlendiren Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, “Seçim ülkemize ve milletimize hayırlı olsun” dedi.
“31 Mart 2024 Mahalli İdareler Genel Seçimleri tamamlandı. Sonuçları ülkemize ve milletimize hayırlı olsun. Öncelikle, sandığa gidip oyunu kullanan, ülkemizin geleceğine ve demokrasiye sahip çıkan herkese teşekkür ediyorum. Seçilen Belediye Başkanlarını tebrik ediyorum. Yerel seçimlerin geride kalmasıyla, 4 yıllık seçimsiz bir dönem ülkemiz için önemli bir fırsattır.
Ekonomide atılacak çok adım, yapılacak çok iş var. Tüm gücümüzle enflasyonla mücadeleye odaklanmalıyız. Enflasyonla mücadele para ve maliye politikası eşgüdümünde daha başarılı olacaktır. Fiyat istikrarı ve finansal istikrar ile öngörülebilirlik güçlenecektir. Böylece teknoloji içeriği ve katma değeri yüksek yatırımlar artacaktır.
Ülkemizin üretim gücünün korunması ve firmaların sürdürülebilirliğinin zarar görmemesi de önem arz ediyor. Yapısal reformlar konusunda etkin ve kararlı adımlar atmalıyız. Mesleki eğitim, istihdam politikaları, vergi reformu, yargının operasyonel etkinliğinin artırılması, kurumsal altyapının güçlendirilmesi, şehirlerimizin depreme direncinin artırılması, yeni sanayi havzalarının oluşturulması, kilit teknolojilerin ülkemize kazandırılması, yeşil ve dijital dönüşüme ülkemizin hazırlanması gibi birçok alanda reformlar bizi bekliyor.
Şimdi siyasi görüşümüz ne olursa olsun, milletimizin kararına saygı duyup, 86 milyon el birliği, akıl birliği ile aydınlık geleceğimize birlik ve beraberlik içinde yürüme zamanıdır.
Cumhuriyetimizin ilk yüzyılında ürün ve pazar çeşitliliğinde en üst lige çıktık. Şimdi ikinci yüzyılında daha huzurlu, daha mutlu ve daha müreffeh bir Türkiye için daha çok çalışma zamanı. İş dünyası olarak daha fazla üretim, yatırım, istihdam ve ihracat için çalışacağız.”